Sağlık Politikaları ve Sağlığın Geliştirilmesi Derneği Genel Başkanımız Musa Akan, Milli Sağlık Sanayii konusunda saglikciyiz.com.tr’ye konuştu.

 

Soru : Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

Erzurum S.M Lisesinden ve Anadolu Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünden mezun oldum. Erzurum ve İstanbul’da çalışma hayatımı sürdürürken birçok sivil toplum örgütünde başkanlık ve yöneticilik görevlerinde bulundum. 

Medya alanında görev alarak, kuruculuk ve genel yayın yönetmenliği yaptım. 

Türkiye’de Sağlık politikaları ve sağlığın geliştirilmesi için, sağlık sektörünün durumu, sağlık çalışanlarının sorunları,  tespit ve çözüm önerileri geliştirilmesi ile ilgili çok sayıda eğitim semineri, çalıştay ve kongreler yaptım. 

Halen kamudaki görevimin yanı sıra Sağlık Politikaları ve Sağlığın Geliştirilmesi Derneğinde Genel Başkanı olarak görev yapmaktayım.

 

Soru : Turkiye’nin günümüzdeki sağlık sanayii girişimleri yeterli midir?

 

Ülkemizde 2002 yılından önce sağlık konusu her gün gazete manşetleriyle televizyon programlarıyla kamuoyunda sıkça tartışılır, sözde çözüm önerileri geliştirilir kısır tartışmalar içerisinde raflardaki yerini alırdı. 2002 yılı sonrasında hükumetimiz tarafından “sağlıkta dönüşüm” programı uygulamaya konduktan sonra birkaç yılda ülkemiz, sağlık politikalarındaki değişikliklerin, ortaya konan icraatların hizmet sunanlar kadar hizmet alanlar tarafından belirgin bir şekilde hissedildiği bir sürece tanıklık ettik.

 

Özellikle 2002-2020 yılları arasında hükumetlerimiz sağlıkta hizmet odaklı sosyal politikalara ağırlık vermiş ve yapılan çalışmalar ülkemiz dışında bütün dünyadan da takdir görmüştür. 

 

 Değişen ve her gün yeni buluşlarla gelişen dünyada, insanlar için vazgeçilmez bir sektör olan sağlık sektöründe de her geçen gün ilaçtan, aşıya, tıbbi cihaza ve daha birçok konuda yeni teknolojiler yeni buluşlar/ürünler ortaya çıkıyor. Ülkemizdeki sağlık sanayi de son yıllarda ciddi bir dönüşüm sürecinden geçtiğine şahit oluyoruz. Ancak bu maalesef yeterli değil. Ülke olarak Milli Savunma Sanayimizi %10’lardan % 80’lere çıkardığımız gibi, Sağlık Sanayimizi de %80’lere, %90’lara çıkarmamız gerekiyor. Ülkemiz ekonomisine daha fazla katkı sağlayacak, daha çok katma değer üretecek, dünyada öncü ülkeler arasına sokabilecek sağlık sanayinde teknolojik dönüşümü gerçekleştirecek, sektöre liderlik yapacak öncü kuruluşlarımıza ihtiyacımız her geçen gün artıyor. 

 

 Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Milli sağlık sanayimizi de dünyada hatırı sayılır yerlere geleceğine inanıyorum. 

Soru : Sizce nasıl bir milli sağlık sanayii politikası olmalıdır?

 

Sağlık politikaları ve sağlığın her alanda geliştirilmesi için teknolojik alt yapının bürokrasi engeline takılmadan hızla yol alması, Milli Savunma Sanayi başkanlığı gibi bir kuruluşun sağlık alanında da kurulması gerekiyor.

Kurulacak Milli Sağlık Sanayi Başkanlığı, en başta insan gücü planlamalarına yön verecek faaliyetlerde bulunarak, sağlık teknolojisi odaklı, faaliyet yapacak. Sanayii ve teknoloji alanından farklı sektör temsilcilerini  ve uzmanlarını bir araya getirerek, yüksek etkileşim sonucu gerçek ihtiyaçları ortaya çıkaracak.Tıbbi cihaz, aşı, ilaç vs. üretimine ve kullanımına yönelik yerli sanayiyi bu alanda yatırım yapmaya ve üretime teşvik edecek şekilde harekete geçirecektir.

 

Ayrıca dünyadaki ve ülkemizdeki gelişmeleri, buluşları, titizlikle takip ederek gerçek ihtiyaçları tespit edilip üretim konusunda üniversitelere ve özel sektördeki Ar-Ge çalışmalarına destek vermeli, ithal ürünlerin en aza indirilmesi, ihraç ürünlerinin de arttırılması konusunda çalışmalar yapmalıdır. 

 

 Son dönemde tüm dünyada yaşanan pandemi süreci, sağlığın ve sağlık alanına yapılan yatırımların ne kadar önemli olduğunu, üretimin ve yapılacak yeni buluşların, ülkemize katma değer açısından sağlayacağı faydaları bir kez daha göstermiş oldu. 

 

Son olarak Milli Sağlık Sanayi Başkanlığı bir an önce vakit geçirmeden kurulmalı ve çalışmalarına başlamalıdır.

Okunma Sayısı: 851

Yorum Ekle

DİĞER HABERLER